Süper Lig’in 35. Haftasında ligin zorlu ekiplerinden Göztepe’ye, konuk olan Galatasaray sahadan 3-1’lik galibiyetle ayrılırken şampiyonluk yarışında ufakta olsa ümitlerini sürdürdü.
Göztepe maçına altı oyuncu eksiğiyle giden Galatasaray’da,
maç öncesinde taraftarlar arasında endişe gözlemleniyordu. Alternatifi çok
fazla olmayan forvet bölgesinde Falcao, Babel ve Mostafa’nın olmayışı bu
endişenin en temel nedenlerinden birisiydi fakat sahneye çıkan Galatasaray’ın
genç oyuncuları Kerem ve Halil takımı adeta sırtlayarak yarışın içine tekrar
dahil etmeyi başardı.
Galatasaray’ın maça eskisi gibi hırslı, istekli ve azimli
başlamasıyla bu maçın galibiyetle sonuçlanacağını anlamıştım. Maçın ilk 5
dakikasında yaptığı paslaşmalar ve oyunu ileride oynama çabası beni gerçekten
umutlandırmıştı fakat 9. Dakikada yediğimiz muhteşem gol ile bir nebze olsun bu
maçın yine elden gittiği hissini aldım.
Bu hissi almamın nedeni sene başından beri geriye düştüğü hiçbir
maçı kazanamamış olmamızdı. Koskoca Galatasaray 35 haftadır geriye düştüğü hiçbir
maçı çevirememesi ne kadar ilginç değil mi ? Oysa eskiden 2-0’da az mı maç
çevirdi bu takım…
Yediğimiz golden sonra gösterdiğimiz tepki ile pozitif
futbol oynamaya devam ettik ve Kerem ile Halil’in yakaladığı iyi uyumdan bir
gol bularak eşitliği yakaladık. Kerem’in sol kanat olarak başladığı maçta iki
golü de sağ kanattan atması aslında onun ne kadar çok gezinerek top aldığını ve
enerjisinin kolay kolay tükenmediğini gösteriyor.
Halil top sürme konusunda gerçekten diğer forvetlerimize
göre daha iyi hatta çok daha hızlı. Gözlemlediğim tek sıkıntı Halil’in son
vuruşlardaki sorunuydu onun dışında her maç alacağı süreyle futbolunun üzerine
bir şeyler katabilir ve Milli takımıza yeni bir golcü eklenebilir.
Galatasaray’ın 75. Dakikadan sonra oyundan düştüğünü gördük.
Bunun en büyük nedeni aslında 4 haftadır kaybeden takımın oyuna dahil
olmasıydı. Taylan’ın çıkıp Etobo’nun girmesiyle adeta orta saha bir çöküş
yaşadı ve hiçbir direnç gösteremedi. Kerem’in oyunu kanattan hızlı taşıdığını görmüştük
fakat Onyekuru’nun oyuna dahil olmasıyla kanat organizasyonları da azalmaya başladı.
Oğulcan’ın ise Galatasaray takımı için gerekli bir oyuncu olmadığını düşünüyorum.
Girdiği andan itibaren takımı adeta bir kişi eksik bırakıyor. Top tutma, topu
sürme ve şut gibi özelliklerin hiçbirini yapamadı. Sadece tek yaptığı top 2
saniye ayağında tutup kaptırmak oldu. Ömer Bayram ne pozitif ne de negatif bir
futbol oynadı nötr. Değişiklikler arasında olması gereken tek doğru kişi Arda’ydı.
Oyuna dahil olduktan sonra yaptığı pas organizasyonlar ile kanalları iyi
değerlendirdi ve topu saklayarak oyunu soğuttu.
Geri kalan 7 hafta için çok ümitli olmasam da haftalar sonra
takımın kazanması bir nebze olsun biz taraftarları mutlu etti. Önümüzdeki hafta
Trabzonspor karşısında alınacak bir galibiyet ile belki yeniden şampiyonluk
adına bir şeyleri konuşmaya başlayabiliriz….
Kaynak:
1. Fotoğraf: Milliyet.com.tr E.T : (18 Nisan 2021).
Yorumlar
Yorum Gönder