Fotoğraf: Fanatik
Yazıya başlamadan önce Süper Lig 2020-2021 sezonunu şampiyon tamamlayan Beşiktaş’ı tebrik ederim. Bütün sezonu ele aldığımızda 17 haftasını bir takım lider olarak götürdüyse taraflı tarafsız bu duruma saygı duymak zorundayız.
Maç değerlendirmesine gelecek olursam ben Galatasaray’ın
maçını izlemek yerine, Beşiktaş’ı izlemeyi tercih ettim. Bunun nedeni Galatasaray’ın
maçı kazanmasından çok liderim ne yapacağıydı.
Beşiktaş tabi her takımda olabileceği gibi maçta bir an önce
golü bulup rahatlamak istiyordu fakat golü bulmasına rağmen üstünde bir
tedirginlik vardı ki üst üste Göztepe ciddi pozisyonlara girmeye başlamıştı. İzmir
temsilcisi tamda golü bulacak derken Alparslan Öztürk maça eşitlik getirecek
golü Beşiktaş filelerine göndermişti.
Beraberlik golü geldikten sonra ilk yarının sonuna kadar
Göztepe, Beşiktaş’a kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlamıştı fakat o
sırada Galatasaray’ın gol yediği sesi İstanbul’dan gelince Beşiktaşlı
oyuncular adeta bir oh çektiler.
İlk yarılar bittiğinde son durum Beşiktaş ve Göztepe maçı
berabere, Galatasaray kendi evinde 1-0 mağlup durumda, Fenerbahçe ise
Kayserispor karşısında 1-0 geride tamamlamıştı. Bu alınan skorlar Beşiktaş’ı
şampiyon olmasına yetiyordu fakat ben burada Galatasaray ve Fenerbahçe’ye biraz
değinmek istiyorum.
İkisi de şampiyonluğa havlu atmışken Beşiktaş’ın altın
tepside sunduğu fırsatı anca bu kadar kötü kullanabilirlerdi. Nasıl oluyor da
ikisi de şampiyon olmak istedikleri maçın ilk yarısını 1-0 geride tamamlayabiliyorlar
anlayamıyorum.
Galatasaray adına ilk yarıyı izleyemediğim için fazla yorum
yapamıyorum fakat çok gol kaçırdıklarını maçtan sonra izlediğim karşılaşma özetinden ve
sosyal medyadan anladım. Burada Fatih hocaya değinmek gerekiyor. Karşılaşma
öncesinde duyurulan ilk 11’lere baktığımda Mostafa’yı görmeyince adeta şok
geçirdim. Nasıl olurda gole ihtiyacımız olduğu bir maçta Mostafa gibi bir oyuncuyu
yedek başlatırsınız. Halil kötü forvet mi değil ama Yeni Malatyaspor savunması
daha çok fiziki olarak forvetlere baskı uygulayan bir takım. Halil’de ise en
eksik olan şey fiziki mücadele.
Falcao özelinde ise artık böyle bir maçta bile fedakarlık yapmıyorsa direk sözleşmesini feshetmeleri gerekiyor. Nasıl olurda 5 Milyon Euro kazanan bir yıldız oyuncu şampiyonluk maçını tribünden takip eder anlam veremiyorum. En azından yedek kulübesinde otur, takım arkadaşlarına, oyuna girecek oyunculara tecrübelerini aktar.
İkinci yarılar başladığında Galatasaray maçına dönüş yaptım
ve Beşiktaş maçını kenardan takip etmeye başladım. Galatasaray maçı
çevireceğini ikinci yarının başında hemen hissettirdi fakat artık Beşiktaş’ın
olası bir gol daha atması üzerine 5 gole ihtiyacı vardı.
Kerem’in oyuna girmesiyle takım adeta ileriye bombardıman
yaparcasına gitmeye başladı. Halil’e attığı pas ise çok akıl doluydu. Gelecek
sezon için artık Kerem ve Halil gibi genç yeteneklerimizi ilk 11’e monte etmemiz
gerekiyor zaten mali olarak çok zorlu bir sezona gireceğiz ve elimizdeki
cevherleri de elden kaçıracak lüksümüz yok. Halil’in bonservisi ne yapıp edip
erkenden almalıyız çünkü A Milli takıma gitmiş böyle değerli bir oyuncuyu kolay
kolay sana bırakmazlar.
Maçlara dönecek olursam Beşiktaş’ın kazandığı penaltı
kesinlikle doğruydu fakat Göztepe’nin ikinci yarıda oyunu bu kadar ortak
olamaması beni şaşırtmıştı. İlk yarıya kıyasla adeta Göztepe bir çöküş yaşamıştı.
Genel anlayış olarak sanki İzmir temsilcisi maçta beraberliği korumaya
çalışıyordu ki penaltı olana kadar bu durumu çok iyi götürüyordu. Eğer ki penaltı
golü olmasaydı Beşiktaş’ın golü bulması çok zordu.
Değinmek istediğim bir diğer konuda hafta içinden beri
yapılan algı operasyonuydu. Herkes Malatyaspor’un bir maçta 2 golden fazla
yemediğini söyledi ki bunu söyleyenler sunucular, başkanlar ve birçok önemli
spor adamıydı fakat baktığımızda dün Galatasaray 3 gol atma başarısı gösterdi. İkinci
yarıda attığı 3 gol dışında bir o kadar da gol kaçırdı. Bu yapılan algı çok
tartışılacak bir konu çünkü 2 hafta önce Beşiktaş, ligin 5. sırasında yer alan
Hatayspor’a 7 gol atarken kimse ses çıkarmadı.
Maçtan sonra Fatih hocanın verdiği demeçlerde artık bu
yönetimle çalışmayacağını sizlere garanti edebilirim. İpler tamamen koptu ki
hoca bu konuda sonuna kadar haklı. Takım kötüyken, sorunlar yaşarken hiçbir
yönetici çıkıp açıklama yapmazken son haftaya şampiyon olma şansıyla girilince
herkes kendini kameraların önüne atmaya başladı.
Görünen o ki Galatasaray’ın önünde çok zorlu bir süreç var. Hocasının
sözleşmesi bitti, kaptanı dahil 12 oyuncusu serbest kaldı, başkan kim
olacak o belli değil ve önünde bir Şampiyonlar Ligi ön elemesi var. Bu saatten
sonra artık işimiz eskisinden daha zor. Umarım herkes şapkasını önüne alır ve
bu yaşanan sıkıntıları nasıl çözebileceklerini bulur.
Kaynak:
1. Fotoğraf: Fanatik.com.tr E.T : (16 Mayıs 2021).
Yorumlar
Yorum Gönder